Ekonomik kriz dönemine denk gelmesi nedeniyle büyük bir risk alarak Ordu Yağı satın alma kararı aldıklarını, ancak şu anda bunun ne kadar doğru olduğunu gördüklerini ifade eden Dervişoğlu şöyle devam etti; “Rusya ve Ukrayna’da meydana gelen kuraklık ayçiçeği rekoltesinin beklenenin çok altında olmasına yol açtı. Dolayısıyla Rusya ve Ukrayna hükümetlerinin ihracat yasağı ve kota uygulamaları hem ayçiçeği, hem de tüm bitkisel yağların fiyatlarında artışa neden oldu. Ayrıca ithal edilen yağlardaki GDO söylemleri tüm bu gelişmelerle birlikte fındık yağına olan talebi arttırdı.

İdeal markası ile iddialıyız

Dervişoğlu, firmanın bu yıl %50’lik bir büyüme ile toplam 30 bin tonluk satış, 100 milyon TL ciro hedeflediğini söyledi. 2011 yılındaki toplam satışın  %10’unu ihracat yolu ile gerçekleştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Dervişoğlu; “Firmamız 2010 yılında başta İtalya, ispanya, Almanya, Avusturya, İsviçre, Azerbaycan, Mısır, Kıbrıs ve İran olmak üzere toplam 12 ülkeye ihracat yaptı 1,5 milyon euroluk ihracat gerçekleşirken bu da toplam cironun  % 7’sine tekabül ediyor. 2011 yılında ise 50 farklı ülkeye fındık yağı satışı gerçekleştirmek istiyoruz.” diye konuştu.

Fındık yağının sektörde en çok öne çıkan ürünlerin başında geldiğini söyleyen Dervişoğlu, Amerika’da bu ürüne olan ilginin gün geçtikçe arttığı bilgisini verdi. Dervişoğlu, Amerika’da son zamanlarda çok popüler olan ağızdan ağza pazarlama yöntemi ile fındık yağının sağlığa etkilerini tüketicilerin tüketicilere anlatması sonucunda tüketimin attığını belirtti. Dervişoğlu; fındık yağının özellikleri hakkında şu bilgileri verdi: “Fındık yağı tüm bitkisel yağlar içinde  %80 gibi oldukça yüksek olik asit oranına, düşük doymuş yağ oranına sahiptir. Yüksek yanma derecesine sahip olduğundan, kızartmalarda uzun süre kullanılabilir. Yüksek oranda E vitamini içerdiğinden hücre koruyucu ve yenileyicidir. Yaşlanmayı geciktirir. Birçok hastalıklarda koruyucu ve engelleyicidir.”

Hammadde sıkıntısı yaşıyoruz

Çotanak markalarının yanı sıra ideal markası ile fındık yağı ürettiklerini anlatan Dervişoğlu “Biz bu ürüne de çok inanıyoruz. Fındık yağı ile ayçiçeği yağının en ideal ölçülerde karışımı ile elde edilen bu yağ bize göre geleceğin ürünü. Sonuçta her yağın kendine has bazı özellikleri var. En iyi özellikleri bir araya getirdiğimiz bir ürün bu.” dedi.

Sektörle ilgili değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, nüfusun artışına karşılık üretim alanlarının sınırlı kalışı yemeklik yağ tüketimi dışında bitkisel yağların, biyodizel, kozmetik ve makine sanayinde kullanılmaya başlanması gibi nedenlerden dolayı 2010 yılından sonra dünyada ciddi bir yağ açığı meydana geldiğini söyledi. Hükümetten kısa bir süre önce fındık yağında KDV oranının zeytinyağıyla aynı stratejide bir ürün olduğundan yola çıkarak  %8’den % 1 indirilmesini talep ettiklerini ifade eden Dervişoğlu; “Henüz bir cevap gelmedi. Bunun dışında Türkiye’de üretimin artırılması amacı ile yağlı tohumlardaki destekler artırılmalı, çiftçinin bu ürünleri üretmesi teşvik edilmelidir.” diye konuştu.

Şu anda tedarikçinin tek oluşu ve ürünün stratejik bir ürün olması nedeni ile hammadde sıkıntısı yaşadıklarını ifade eden Dervişoğlu, firmanın ilerleyen dönemde fındığı kendisi satın alarak yağ üretmeyi hedeflediğini kaydetti.

Altaş Yağ Sanayi Kalite ve Ar-Ge Müdürü Sevim Dervişoğlu, Altaş’ın kendi bölgesinin ürünü fındığa katma değer yaratacak yeni üretimler hedeflediğini ifade etti.

Fındıktan yapılacak yüzde yüz doğal tüm tüketicilerin güvenerek yiyecekleri çikolata, ezme ve diğer ürünleri projelendirmeye başladıklarını ifade eden Dervişoğlu, “Bu ürünleri yaklaşık bir yıl sonra raflarda görebileceğiz. Bunun dışında Ar-Ge’si devam eden gurme fındık yağları üretimini yapmak istiyoruz.”şeklinde konuştu.( orduolay )