FINDIKÇININ HALİ NE OLACAK

İklim şartlarının kasım, aralık, ocak aylarında mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve takip eden aylarında yağışlı gitmesinden dolayı 'püsenek' dediğimiz fındığın püstülleri, karanfil sayısının yeterli olmasına rağmen istenen tozlanmayı gerçekleştiremedi. Teknik olarak bu yılki rekoltenin düşük olmasını kısaca bu şekilde tarif edilebilir.
Yapılan tahmini yıllık ürün tespitlerinde bir dalda olması gereken 35-40 adet fındık yerine 5-6 adet fındık tespit edilebilmekte. Bu da bu yılki rekoltenin geçen yıla oranla beşte bir oranda düşük olacağını gösteriyor.
Bu yıl her yıla oranla fındık vejetasyonunun 20 -25 gün gibi geriye gelmesi gibi bir durumla karşı karşıya kaldık. Örneğin her yıl bu günlerde fındık içi mercimek büyüklüğüne kadar gelmiş oluyordu ve fındık kurdu ile mücadele başlamış oluyordu, bu yılsa bu durumun 20-25 gün sonra olması bekleniyor.
Yapılacak olan ikinci bir tahmini yıllık ürün tespitinde durum biraz daha iyi olabilir bu da iklim şartlarına bağlı.
Fındıkta peryodisite dediğimiz bir yıl verim verip takip eden yıl da verim düşüklüğü yaşanmasına alışık olsakta kuraklık yaşadığımız bazı yıllar hariç bu yılki kadar düşük bir rekolteye zannedersem çok nadir gördük.
Tamamen iklim şartlarından kaynaklanan ve üreticinin herhangi bir müdahalede bulunamadığı bu tür olağan dışı durumlar da afet kapsamına alınıp üreticinin mağduriyeti bir nebze olsun giderilmelidir.
Siyasetçilerimize bu konuda görev düşmektedir. Fındık üreticisinin üç yıl boyunca aldığı doğrudan gelir desteği de yapılacak bir çalışmayla yeniden düzenlenmeli ve bu destek devam etmeli, üreticinin kredi borçları bir yıl süre ile ertelemesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Geçtiğimiz yıllarda kayısı üreticilerinin don olayından zarar görmeleri karşısında bakanlar kurulu kararı ile tarım sigortası olmayan üreticiler de afet kapsamına alınmıştı.
Fındık için bu durum şu an itibari ile belki biraz erken fakat yine de her duruma hazırlıklı olmalıyız.
Son Güncelleme (Pazartesi, 06 Haziran 2011 18:40)