EMEP Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz “Üreticinin fındık bahçesine girmesine sayılı günler kaldı. Fındık fiyatının ne olacağı ya da olması gerektiği konusunda tartışmalar her yerde yapılıyor. Rekoltenin açıklanmasından sonra hem üreticiler hem de tüccar ve ihracatçılar kendi çıkarlarına göre hesaplama yapmaktalar.”dedi.
 “Fındık sezonu için olumsuz hava koşulları üreticiyi tedirgin etti” diyen Poyraz yaptığı açıklamada şunları söyledi:

 Üç farklı rekolte belirlemesi her yıl olmakta
 “Fındık sezonu için olumsuz hava koşulları üreticiyi tedirgin etti. Hava koşulları nedeniyle fındığın az olacağından her kesim hem fikir. Ancak rekolte belirlemesinde üç farklı açıklama geldi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ihracatçıların lehine düşünenlerin rekolte belirlemesi yine yüksek oldu. FTG 552 bin, Tarım İl Müdürlüğü 452 bin, Ziraat Odası da 405 bin ton rekolte belirlemesi yaptı. Bu belirlemelerden her zaman Ziraat Odalarının açıklamaları gerçeğe yakın oldu. Bu yıl da öyle olacağını üretici de kabul ediyor.
 
 Serbest pazar uygulaması üreticiye zararlıdır
 Fındık ne kadar olursa olsun, serbest pazar uygulaması her zaman üreticinin zararına olmuştur. Ancak üreticinin bu zararı yaşamaması için hem üreticiye hem de devlete düşen sorumluluk bulunmaktadır. Devlet üreticiyi ihracatçıya karşı koruyan bir kalkan yaratmadığı sürece ne yapılırsa yapılsın üretici zararlı çıkacaktır.
 
 Fındık fiyatı belirlenmeli ve devlet üreticiyi korumalıdır
 Bugün üretici için zararlı olan 4572 sayılı yasa gereği devlet birlikler aracılığı ile fındık alamıyor. Ancak sosyal devletten söz ediliyorsa taban fiyat açıklanmalı ve tücarın ve ihracatçının tek taraflı fiyat belirlemesi engellenmelidir. Açıklanan fiyatın altına fındık alınırsa Fiskobirlik desteklenerek ya da TMO aracılığıyla fındık alımı yapılmalıdır.
 
 Dönüm parası erken verilmelidir
 Devlet Nisan ayında ödediği ‘dönüm parasını’ Eylül-Ekim ayında ödeyerek üreticinin elini güçlendirmelidir. Çünkü üretici fındık toplama parası ve çocuklarının eğitim ve benzeri harcamaları için Eylül – Ekim aylarında paraya gereksinim duymaktadır. Bu dönemde üretici, tüccarın ve ihracatçının kapısına gitmek zorunda bırakılmamalıdır.
 
 Fındık en az 7 lira olmalıdır
 Fındıkta açıklanan maliyet hesabına göre fındık fiyatı en az 7 lira olmalıdır. Ziraat Odalarının açıkladığı 5 liranın üzerindeki maliyet dikkate alındığında 7 liranın bile düşük olacağı ortaya çıkmaktadır. Yine dünyadaki kriz de dikkate alındığında gelecek olan zamlara karşı üretinin korunması bir zorunluluktur. Karadeniz Bölgesi’ndeki en önemli ekonomik girdi fındıkla sağlanıyor. Fındıktan elde edilen gelir hem ülke ekonomisine hem de bölge ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Memurluk ve işçilikten elde edilen gelirin ilimizin ekonomisine katkısı yok gibidir. Ama fındıktan elde edilen gelir dışardan ilimize giren bir para olduğu için ekonomiye önemli bir katkısı oluyor. Bu nedenlerle de fındığın değerinde satılması her kesimin avantajına olacaktır.
 
 Üretici fındığı pazara erken indirmemeli
 Fındıkta yaşanan tartışmalar ne olursa olsun üretici fındığını pazara erken indirmemelidir. Ekim sonuna kadar fındık pazara indirilmezse ihracatçının ürünü ucuza kapatma hevesi de tükenecektir. Bu nedenle üretici tüm sıkıntılarına rağmen pazara fındığını erken indirmemelidir. Ürününü istediği fiyata satabilmesinin başka seçeneği yoktur. Tüm üreticiler ortak hareket etmeli ve geleceklerini serbest pazar canavarına teslim etmemelidir.
 
 Kısa süreli değil, kesin çözüm gerekiyor
 Her yıl yapılan tartışmalar yerine uzun süreli çözüm tartışılmalıdır. Bu nedenle de üreticiler kendi çıkarlarını korumak için bir araya gelip sendikalarında ve derneklerinde örgütlenmeliler. Diğer çözümler geçicidir.(ordu-olay)

Son Güncelleme (Salı, 02 Ağustos 2011 01:06)